"Sağlık hakkı, kişinin toplumdan, devletten, sağlığının korunmasını, gerektiğinde tedavi edilmesini, iyileştirilmesini isteyebilmesi ve sağlığını sürekli geliştirebilmesi için toplumun sağladığı olanaklardan yararlanabilmesidir."
"Yaşama Hakkı"nın en önemli bileşenlerinden birisi olan sağlık ve sağlıklı yaşama hakkı, pozitif statü hakları arasında yer almaktadır.
Sağlıklı olma, sağlıklı olma halini sürdürme ve sağlığını geliştirme hakkı
Koruyucu sağlık hizmetlerini alabilme ve yararlanabilmeSağlıklı bir ortam, çevre ve barınma koşullarıYeterli ve dengeli beslenmeSağlığını geliştirebilmeÇalışma ve iş hürriyeti, üretebilme hakkı,Demokratik bir ortam ve eşit insan ilişkileri,Düşünce, inanç ve bunları ifade edebilme özgürlüğü,
biçiminde ifade edilebilecek koşul ve ortamın varlığına bağlı haklardır. Bunlar kaynağını insan haklarıyla ilgili temel kurallar ve normlardan alır. Gerek uluslar arası ve uluslar üstü, gerekse ülke içinde geçerli olan ve kabul görmüş, kodlarla ve kurallarla düzenlenir, Salt insan olma niteliği bu haklara sahip olabilmek için yeterlidir.
Sağlıklı olmak, sağlığını geliştirmek ve sağlığına yönelik olumsuzluklardan korunarak yaşamını sağlıklı bir şekilde sürdürmek doğal bir insan hakkıdır. Ancak herkesin bilerek ya da bilmeyerek yaptığı bazı davranışlar da dahil bir çok değişik etken nedeniyle sağlığını ve sağlıklılık halini yitirebilir yani hastalanabileceğini de kabul etmek gerekir. İşte sağlıklı yaşama hakkının bütünleyeni olan gereksinilen sağlık hizmetinin alınması sırasında insanların yararlandığı haklara hasta hakları denilmektedir.
İnsanların yitirdikleri sağlıklarına yeniden kavuşmak üzere onlara yardımcı olan ve sağlık hizmeti veren kişilerle olan ilişkilerinde bir “insan” olarak sahip oldukları hakların bütünüdür.
Hasta hakları, en genel anlamıyla;
hasta olmadan önce hastalandıkları zaman yararlanacakları ulaşılabilir yeterli ve etkin sağlık hizmetinin önceden hazır olarak bulunuyor olmasını,hastalanıldığında ya da sağlıklılık hali yitirildiğinde bir sağlık kurumunda yetkin ve standart bir sağlık hizmeti almayı,hastalıkların insanlarda bıraktığı kalıcı olumsuzluklarla birlikte yaşayabilmek için gerekli olan hizmetlerden yararlanmayı
kapsayacak kadar geniş bir içeriğe sahiptir. Ayrıca ortaya çıkan somut durumlara göre gelişme ve genişleme halindedir.
Tüm bu hakları insanlar kendileri talep edemeyecek durumda oldukları zaman yakınları tarafından talep edilip kullanıldığı için ya da hastalık sürecinin olumsuz sonuçlarından hasta yakınları da doğal olarak etkileneceği için “hasta yakını haklarıyla” birlikte ele alınır.
Bu haklar kaynağını nereden alır?
Hasta haklarının; İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi gibi kapsamı ve temelleri insan haklarıyla ilgili uluslararası sözleşme ve bildirgelerde de belirlenmiştir. Daha sonra bu konuya ilişkin kuralları düzenleyen özel belgeler oluşmuştur. Bunların başında Dünya Tabipler Birliği'nin 1981 yılında kabul ettiği “Lizbon Hasta Hakları Bildirgesi”gelir. 1994 yılında Amsterdam’da kabul edilen “Avrupa’da hasta haklarının geliştirilmesi bildirgesi” ise bu hakları daha da ayrıntılı hale getirmiştir. 1998'de yayınlanan Avrupa Bioetik Konvansiyonu ise tıbbi uygulamalara ilişkin uyulması gereken yasal statüyü belirleyecek normları ortaya koymuştur.
Ülkemizdeki yasal düzenlemeler hasta hakları konusunda yeterli mi?
Mevzuatımızda, hasta hakları açısından herkes tarafından bilinen, uygulanan veya talep edilen ayrıntılı ve net kurallar yoktur. Birçoğu genel hukuksal düzenlemelerle belirlenir. Hasta haklarının özel olarak ele alındığı bazı kurallar, 1928'de çıkarılmış tıp mesleğinin uygulanmasına ilişkin bir yasada ve 1999'da değiştirilerek adı “Tıp Meslek Ahlak İlkeleri” olan, daha önce 1961'de çıkarılmış bulunan, “Tıbbi Deontoloji Nizamnamesi”nde yer almaktadır. Son olarak ülkemizde yayınlanan hasta hakları ile ilgili bir TSE Standardı yapılmıştır. Sağlık Bakanlığı tarafından hazırlanan “Hasta Hakları Yönetmeliği” 1 Ağustos 1998'de Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe girmiştir. Bu konuda yapılan düzenlemeler bunlardan ibarettir..
Hasta hakları neleri içerir?
Hasta hakları temel olarak Lizbon Bildirgesinde ortaya konulmuştur. Bu bildirge ana hatları ile hekim-hasta ilişkisiyle ilgilidir. Bildirgede tanımlanan temel haklar şunlardır:
1. Hasta, hekimini özgürce seçme hakkına sahiptir.
2. Hasta, hiçbir dış etki altında kalmadan özgürce klinik ve etik kararlar verebilen hekim tarafından bakılabilme hakkına sahiptir.
3. Hasta yeterli ölçüde bilgilendirildikten sonra önerilen tedaviyi kabul ve reddetme hakkına sahiptir.
4. Hasta, hekimden tüm tıbbi bilgi ve özel hayatına ilişkin bilgilerin gizliliğine saygı duyulmasını bekleme hakkına sahiptir.
5. Her hastanın onurlu bir şekilde ölmeye hakkı vardır.
6. Hasta uygun bir dini temsilcinin yardımını içeren ruhi teselliyi kabul veya reddetme hakkına sahiptir.
Ancak hastalanmadan önceye ilişkin sağlık hizmetine ulaşabilme ve yararlanma hakkı ile hastalıkların sekelleri ve oluşturduğu sakatlıklarla birlikte toplumun normal bir bireyine sunulan her türlü hak ve olanaktan yararlanma hakkını da bunların ardına eklemek gerekir.
1 Ağustos 1998 tarihinde Sağlık Bakanlığı'nca yayınlanan “Hasta Hakları Yönetmeliği”nde ifade edilen hasta hakları yine aynı bakanlığın sağlık kurumlarına gönderdiği ve birçok kurumda duvarlarda çerçevelenmiş bir şekilde asılı bulunmaktadır. Bir tür yazılı emir niteliğinde olduğu için bu metni aynen aktarıyoruz:
“Bu sağlık kuruluşuna, sağlık hizmeti almak için başvuran herkesin;
Hizmetten genel olarak faydalanma: Adalet ve hakkaniyet ilkeleri çerçevesinde sağlıklı yaşamanın teşvik edilmesine yönelik faaliyetler ve koruyucu sağlık hizmetlerinden faydalanmaya,Eşitlik içinde hizmete ulaşma: Irk, dil, din ve mezhep, cinsiyet, siyasi düşünce, felsefi inanç, ekonomik ve sosyal durumları dikkate alınmadan hizmet almaya,Bilgilendirme: Her türlü hizmet ve imkanın neler olduğunu öğrenmeye,Kuruluşu seçme ve değiştirme: Sağlık kuruluşunu seçme ve değiştirmeye ve seçtiği sağlık kuruluşunda verilen sağlık hizmetlerinden faydalanmaya,Personeli tanıma, seçme ve değiştirme: Sağlık hizmeti verecek ve vermekte olan tabiplerin ve diğer personelin kimliklerini, görev ve unvanlarını öğrenmeye, seçme ve değiştirmeye,Bilgi isteme: Sağlık durumu ile ilgili her türlü bilgiyi sözlü ve yazılı olarak istemeye,Mahremiyet: Gizliliğe uygun bir ortamda her türlü sağlık hizmetini almaya,Rıza ve izin: Tıbbi müdahalelerde rızanın alınmasına ve rıza çerçevesinde hizmetten faydalanmaya,Reddetme ve durdurma: Tedaviyi reddetmeye veya durdurulmasını istemeye,Güvenlik: Sağlık hizmetini güvenli bir ortamda almaya,Dini vecibelerini yerine getirebilme: Kuruluşun imkanları ölçüsünde ve idarece alınan tedbirler çerçevesinde, dini vecibelerini yerine getirmeye,Saygınlık görme: Saygı, itina ve ihtimam gösterilerek, güler yüzlü, nazik, şefkatli bir yaklaşımla sağlık hizmeti almaya,Rahatlık: Her türlü hijyenik şartlar sağlanmış, gürültü ve rahatsız edici bütün etkenler bertaraf edilmiş bir ortamda sağlık hizmeti almaya,Ziyaret: Kurum ve kuruluşlarca belirlenen usül ve esaslara uygun olarak ziyaretçi kabul etmeye,Refakatçi bulundurma: Mevzuatın, sağlık kurum ve kuruluşlarının imkanları ölçüsünde ve tabibin uygun görmesi durumunda refakatçi bulundurmayı istemeye,Müracaat, şikayet ve dava hakkı: Haklarının ihlali halinde, mevzuat çerçevesinde her türlü müracaat, şikayet ve dava hakkını kullanmaya,Sürekli hizmet: Gerektiği sürece, sağlık hizmetlerinden yararlanmaya,Düşünce belirtme: Verilen hizmetler konusunda düşüncelerini ifade etmeye, hakkı vardır.”
Burada yer verilen haklar dışında ülkemizin de "Aday Ülke" olduğu Avrupa Birliği''nin kabul ettiği Hasta Hakları Ana Statüsü'nde tanımlanan "14 Hasta Hakkı" arasında tanımlanmış bazı yeni haklar da bulunmaktadır. Bunları da başlıklarıyla şöylece sıralayabiliriz:
Koruyucu Tedbirlerin Alınması Hakkı (1. Madde)
Her bir birey hastalıktan korunmak için uygun hizmet (tedavi) alma (görme) hakkına sahiptir.
Bu amaca ulaşmak için sağlık hizmetlerinin görevi, risk taşıyan çeşitli grupların düzenli aralıklarla ücretsiz olarak sağlık hizmetlerinden ve bilimsel araştırma sonuçları ile teknolojik yeniliklerden herkesin yararlanmasını sağlamaktır.
Özgür Seçim Hakkı (5. Madde)
Yeterli bilgiye sahip her birey farklı tedavi prosedürleri (yöntemleri) ve tedaviyi verecek kişiler arasında seçim yapma hakkına sahiptir.
Hasta, hangi teşhis ve tedavi yöntemin kullanılacağı ve doktor , uzman veya hastane seçimi konularında karar verme hakkına sahiptir. Sağlık hizmetleri, bu tedaviyi uygulayacak çeşitli merkezler (sağlık kurumları) ve doktorlar ile alınan sonuçlar hakkında bilgi vererek bu hakkın kullanılabileceğini temin etmelidirler. Bu hakkın kullanımını kısıtlayan tüm engeller kaldırılmalıdır.
Doktoruna güvenmeyen bir kişi başka bir doktor talep edebilir(seçebilir).
Hastaların Vaktine Saygı (7. Madde)
Her birey hızlı ve önceden belirtilen süre içerisinde gerekli tedaviyi alma hakkına sahiptir. Bu hak tedavinin her aşaması için geçerlidir.
Durumun aciliyeti ve spesifik standartlar bazında belli bir süre içinde verilmesi gereken hizmetler dikkate alınarak bekleme sürelerinin belirlenmesi sağlık hizmetlerinin görevidir. Her bireye hizmetten yararlanma konusunda garanti verilmeli ve bekleme listesi söz konusu olduğunda hemen imzalamaları temin edilmelidir.
Her bir birey istediği takdirde gizlilik hakkına saygı göstermek kaydıyla bekleme listelerine bakabilir.
Önceden belirlenen süre içerisinde sağlık hizmeti verilemezse aynı kalitede alternatif hizmetler kullanım ihtimali garanti edilmeli ve bundan kaynaklanan harcamalar makul bir süre içerisinde hastalara geri ödenmelidir.
Doktorlar hastalarına bilgi verme süresi dahil olmak üzere yeterli zaman ayırmalıdır.
Kalite Standartları Hakkı (8. Madde)
Kesin standartların uyumu ve özellikleri kapsamında her birey yüksek kalitede sağlık hizmetinden yararlanma hakkına sahiptir
Kaliteli sağlık hizmeti hakkı , sağlık kurumları ve sağlık personelinin teknik performans, konfor ve insan ilişkileri açısından tatmin edici seviyelerde sunum yapmasını gerektirir. Kesin kalite standartları genel ve istişari prosedürlerle sabitlenen ve düzenli(periyodik) olarak kontrol edilip değerlendirilen kesin kalite standartlarının uyum ve özellikleri anlamına gelmektedir.
Yenilik Hakkı (10.Madde)
Ekonomik veya mali durumlardan bağımsız olarak(gerekçeler dikkate alınmadan) her birey uluslararası standartlara göre, yeniliklerden -teşhis prosedürleri dahil olmak üzere- yararlanma hakkına sahiptir.
Sağlık Hizmetlerinin görevi, özellikle az rastlanan hastalıkları dikkate alarak biotıp alanında araştırmalar yapmak ve onları desteklemektir. Araştırma sonuçları uygun bir şekilde yayınlanmalıdır (duyurulmalıdır).
Gereksiz ağrı/acı ve Sıkıntıdan Sakınma Hakkı (11.Madde)
Her birey hastalığının her evresinde (aşamasında), mümkün olduğu ölçüde acı ve sıkıntıdan korunma hakkına sahiptir.
Sağlık Hizmetleri, bu bağlamda(bu amaçla) hastanın tedavisinin kolay ve rahat geçmesi için gerekli tedbirleri almalıdır.
Kişisel Tedavi Hakkı (12.Madde)
Her birey kendi kişisel ihtiyaçlarına göre teşhis ve tedavi programlarını yönlendirme hakkına sahiptir.
Sağlık Hizmetleri, bu amaçla bireye endeksli ve ekonomik durum ön plana çıkartılmadan yani tedavi hakkını her zaman ilk sırada tutan esnek programlar temin etmelidir.
Tazminat Hakkı (14.Madde)
Sağlık tedavisi sırasında fiziksel veya manevi ve psikolojik zarar gören bireyin kısa bir sürede tazminat alma hakkı vardır.
Sağlık Hizmetleri , sorumluluğun gerçekte kimde olduğu tespit edilemese bile , zararın nedeni ve önemi (ciddiyeti) ne olursa olsun tazminat hakkının her zaman var olduğunu temin etmelidir.
Bu haklar nasıl elde edilir, nasıl kullanılır?
Herkes ilkönce haklarının neler olduğunu doğru olarak bilmelidir. Hiç bir hak onun gerektirdiği ödev ve yükümlülükleri yerine getirmeden elde edilemez. Dolayısıyla “haklarını bilmek” ve onun için “bir şeyler yapmak” ve hemen ardından o hakları “istemek ve kullanmak” için çaba göstermek gerekir. Herkes sağlık hizmeti sunan kişi ve kurumlara karşı bu haklarının bilincinde olduğunu belirtmeli ve haklarını kullanmak istediğini ifade etmelidir.
Bu konudaki Belgeler, Sözleşmeler, Yönetmelikler için BELGELER-DOKÜMANLAR bölümüne bakabilirsiniz.